Türkiye’de şirketlerin ömrünün kısa olmasında vade uyumsuzluğunun payı büyük.
Vade uyumsuzluğu, bir şirketin kısa vadeli varlıkları ile kısa vadeli borçları arasında bir kopukluk olduğu durumları ifade eder. Türkiye’de vade uyumsuzluğu kahır ekseriyetle bankacılık ve finans sektörü bağlamında konuşulan bir kavramdır. Vade uyumsuzluğuna örnek olarak bankaların ortalama 45 gün vadeyle mevduat toplayıp birkaç sene vadeli kredi vermesi gösterilir. Sonra da bankaların, bu sorunu sendikasyon kredileriyle ve swaplarla nasıl çözdüğü anlatılır.
Ancak vade uyumsuzluğu sadece bankaların yaşadığı bir sorun değil. Tedarikçilerinizle ve müşterilerinizle vadeli çalışan bir işletmeyseniz, vade uyumsuzluğu sizler için de bir risktir. Eğer işletmeniz 50 gün vadeyle mal alıp 60 gün vadeyle satıyorsa, işletmeniz vade uyumsuzluğu sorunundan mustariptir. Alacak sigortası firması Atradius’un 2019’da yayınladığı “Ödeme Davranışları Barometresi” raporuna göre Türkiye’de B2B satışların neredeyse yarısı vadeli olarak gerçekleşiyor. Her ne kadar taraflar ortalama 59 günlük bir vadede anlaşsalar da tahsilat satıştan 88 gün sonra gerçekleşmekte. Yani ödemeler, ortalama 29 gün gecikiyor.
Peki şirketler, bu geç tahsil edilen ödemeler karşısında ne yapıyor. Rapora göre işletmelerin %42’si kendi tedarikçilerine yaptıkları ödemeleri ertelemek durumunda kalıyor. Yani arz zincirinde bir tarafın ödemeyi geciktirmesi, zincirin diğer halkalarını da etkiliyor. İşletmelerin %35’iyse çalıştığı bankalardan ekstra kredi limiti isterken, %33’ü de ya harici kaynaklardan ilave finansman bulmaya çalışıyor ya da nakit eksikleri ile başa çıkabilmek için önlemler alıyor.
Vade uyumsuzlukları şirketlerin bilançosunda görülebilir ve likiditesine ışık tutabilir. Vade uyuşmazlıkları genellikle bir şirketin varlıklarını verimsiz kullanması anlamına gelir.
Peki vade uyumsuzluğu riskini azaltmak için işletmeler neler yapabilir?
Alacak ve Ödeme Sözleşmelerini Gözden Geçirmek
İlk başta yapılması gereken elbette şirketin hem kendi tedarik zinciri içerisinde hem de kendi satış ağındaki sözleşmeleri gözden geçirmesidir. Eğer şirketin kendi ödemelerinin vadesi, alacaklarının ödemesinden az ise iş yapılan şirketler ve müşterilerle konuşulup alacakların ve ödemelerin eşleştirilmesi gerekir. Burada birebir eşleşme yapmak hem riski azaltmaz hem de pratik değildir. Ödeme vadelerini, tahsilatların bir miktar gecikeceğini varsayarak belirlemek en güvenilir yoldur.
Kredi Yönetimini İş Döngülerine Göre Yapmak
Sektörümüzde tanıdığımız firmaların bankalara olan borcunu yeniden yapılandırdığını duyduğumuz zamanlar genelde ödeme vadesi sonunda, ülke ekonomisinin kötü olduğu ya da sektörel sıkıntıların yaşandığı zamanlar olur. Bu zamanlar bankaların kredi vermeye ya da uzatmaya pek gönüllü olmadığı zamanlar olduğu için pek çok firma uygun olmayan şartlara haiz bir yeniden yapılandırmayı kabul eder.
Oysa Princeton Üniversite’sinden Atif Mian ve Joao A.C. Santos’un yaptığı çalışmaya göre başarılı firmalar, vade yönetimi için ekonominin kötü olduğu değil iyi olduğu zamanları tercih ederler. Parasal koşulların daha olumlu olduğu ortamları, kendi lehlerine çeviren firmalar çok daha uygun koşullarda borçlarını yeniden yapılandırarak vade yönetimi yaparlar.
Tahsilat Sürecini Gözden Geçirmek
Tahsilat sürecini iyileştirmek alacaklarınızın gerçek vadesini belirlemek ve bu vadeyi azaltmak için iyi bir yoldur. Tahsilat sürecinde özellikle fatura itirazı yönetimini ve cari kapama süreçlerinde yapılacak bazı hamleler, vade uyumsuzluğu sorununuzu çözmede yardımcı olacaktır.
Fatura İtirazı Yönetimini Gözden Geçirmek
Müşterilerin ödeme miktarı ya da ödeme koşullarının hatalı olduğunu iddia etmesi tahsilat sürenizde olumsuz etkide bulunabilir. Zira bu itirazları çözmek için işletmenizdeki birçok departmanının (hukuk, tahsilat veya satın alma) müşterilerle mesai harcaması gerekir. Fatura itirazlarının çıkmasındaki temel sebep veri ve iletişim konusunda yaşanan koordinasyonsuzluktur. Farklı verilere ulaşabilen ve müşterilerin de dahil olduğu merkezi bir portal, itirazları ve çözümleri hızlandıracağından vade yönetiminde ciddi bir fayda sağlayacaktır
Peki Tahsilist fatura itirazlarını nasıl yönetiyor
Cari Kapama Sürecini Gözden Geçirmek
Genellikle manuel bir süreç olarak isleyen cari kapamanın otomatikleştirilmesi, nakdin işletmelerine daha hızlı akmasını sağlayabilir. Fatura itirazları, indirimler ya da eksik ödemeleri düzeltmek için tahsilat otomasyon yazılımlarını tercih eden firmalar, gerçek tahsilat sureleri hakkında en doğru fikre sahip olur. Zira otomatikleştirilmiş cari kapama sureci, şirketin hesaplarını birleştirilmesi ve nakit girişini tahmin etmeyi kolaylaştırır. Cari kapama verilerini ERP sisteminize geri besleyebilen bir tahsilat otomasyon yazılımı vade uyumsuzluğu riskini yönetmede size katkıda bulunacaktır.
Peki Tahsilist, cari kapama surecinde nasıl bir yenilik getiriyor?
Daha fazlasını öğrenmek, işletmenizin vade uyumsuzluğu riskini azaltmak için bizimle bugün iletişime geçin. Size finansal süreçler konusunda dijital devrimi sunan, tahsilat konusunda topyekûn, gerçekçi ve kolay çözümler sunan Tahsilist’i tercih edin.
Tahsilist’i sosyal medya da takip edin!